Korku sineması, tarih boyunca izleyicilere heyecan verici ve aynı zamanda iğrenç deneyimler sunma yeteneği ile dikkat çeker. Duygu yoğunluğu, gerilim ve gizem unsurları, korku filmlerinin kalbinde yatar. Her kültürde farklı biçimlerde kendini gösterse de, popüler korku filmlerinin büyük bir kısmı, insanın en derin korkularını keşfe çıkar. İkonik yüz korku filmleri, toplumsal normları sorgulatırken, aynı zamanda izleyicileri derinden sarsar. Korku film türü, hem geçmişte hem de günümüzde sinema dünyasına damga vuran eserler yaratmıştır. Büyüleyici ortamlar, etkileyici karakterler ve akılda kalıcı olaylar, korku sinemasının vazgeçilmezleri arasında yer alır. İzleyiciler, korkunun duyulan bir deneyim olduğunu bilir; bu hissin filmler aracılığıyla aktarılması, izleyici tahminlerini zorlarken, aynı zamanda onları perdeye kilitler.
Korku filmleri, sinemanın ilk dönemlerinden beri varlık göstermekle birlikte, yapım teknikleri ve temaları açısından sürekli bir devrim içindedir. İlk korku filmleri, genellikle doğaüstü varlıklar ve sade görsel efektlerle sınırlıydı. 1920’lerdeki klasik yapımlar, bugünkü anlayışla karşılaştırıldığında oldukça basit görünür. Örneğin, F.W. Murnau'nun "Nosferatu" adlı filmi, izleyiciyi vampir efsanesi ile tanıştırdı. Bu filmde kullanılacak mekanik efektler oldukça ilkel olsa da, görsellik ve atmosfer, daha sonra çekilecek birçok filme ilham kaynağı olmuştur.
1970'li yıllar, korku filmi türünün büyük bir dönüşüm yaşadığı bir dönemdir. Bu dönemde "Psycho" ve "The Exorcist" gibi eserler, korkunun insan ruhuna işleyişine dair derinlemesine bakış açısı sunar. "The Exorcist", dinî unsurlarla insan psikolojisini harmanlarken, gerçeklik ve doğaüstü unsurlar arasında ince bir çizgi çizer. Korku film türü, zamanla daha yenilikçi yaklaşımlar benimsemiştir. Örneğin, found footage tarzında çekilen "The Blair Witch Project", izleyicinin gerçeklik algısını zorlarken korkunun doğasına yeni bir boyut kazandırır.
Kült korku filmleri, izleyicide derin bir bağ kurarak kendilerine özgü bir takipçi kitlesi oluşturan yapımlardır. Bu filmler genellikle alışılmadık ses, görüntü ve hikaye yapıları ile dikkat çeker. Söz konusu filmlerde yer alan sıradışılık, izleyicilerin bu eserleri tekrar tekrar izlemeye iten bir faktör haline gelir. "Eraserhead" gibi eserler, izleyiciyi rahatsız eden kendine has estetikleriyle tanınır. Çoğu zaman, yüksek prodüksiyon kalitesi ya da geniş bir pazarlama bütçesi ile değil, içten bir yaklaşım ile izleyici odaklı kurgulanırlar.